Atmosfer Basıncı
Paylaş
Atmosferi oluşturan gazların birim yüzeye uyguladığı güce “atmosfer basıncı” denir ve milibar(mb) biriminde basınçölçer(barometre) ile ölçülür.
Normal basınç; Evangelista Torricelli’nin 45°K enleminde, deniz düzeyinde ve 0°C sıcaklıkta ölçtüğü 76 cm/civa veya 1013 mb’lık basınçtır. Burada gerçekten önemli olan enlem, yükselti veya sıcaklıktan çok mb türünden basınç değeridir; enlem, yükselti veya sıcaklık değişse bile mb değeri değişmiyorsa yine normal basınçtan söz edilebilir. Ancak 1013 mb’ın altındaki değerler alçak, üstündeki değerler ise yüksek basınç değerleridir.
1013 mb’lık normal atmosfer basıncı 1 cm²’lik yüzeye yaklaşık 1033 gr güç uygulamaktadır ve bu durum bir kişinin vücuduna oranlandığında yaklaşık 15 ton ağırlığa eşdeğerdir. Başka bir deyişle; ortalama boyuttaki bir kişi her an üzerinde 15 tonluk bir yükle yaşamaktadır ancak tansiyon adı verilen kan basıncının dengeleyici etkisi nedeniyle bunu duyumsamaz.
Yeryüzünde Basıncı Etkileyen Etkenler
1. Yeryüzünde etkili olan yer çekimi, atmosferi oluşturan gaz moleküllerini de etkileyerek yeryüzüne yakın kalmasını sağlar ve uzaya dağılıp gitmesini önler. Ancak yer çekiminin etkisi Dünya’nın biçiminden dolayı yeryüzüne eşit dağılmamaktadır. Öyle ki; Dünya, kutuplardan basık bir biçimde olduğundan Dünya’nın çekirdeğinden gelen yer çekimi kuvveti kutuplarda daha etkili olur. Yer çekiminin kutuplarda daha etkili olması, bu bölgelerde atmosferi oluşturan gaz moleküllerini daha güçlü çekmesine ve atmosferin yeryüzüne yaptığı basıncın daha da artmasına neden olur.
2. Atmosferin yoğunluğu da, ana fizik kuralları gereği, basıncını artıran bir olgudur. Öyle ki; bir bölgede atmosfer ne denli yoğunsa, atmosferi oluşturan gaz molekülleri ne denli kalabalıksa, atmosferin yeryüzüne yaptığı basınç da o oranda artar.
3. Atmosfer basıncını etkileyen bir başka etkense sonuçlarının günlük yaşamda da duyumsandığı yükseltidir. Herhangi bir araçla bulunulan noktadan daha yüksek bir bölgeye çıkılırken yaşanan kulak tıkanması, yükseldikçe atmosfer basıncının düşmesinin bir sonucudur.
4. Atmosfer basıncını en çok etkileyen etken ise sıcaklıktır. Öyle ki; atmosferin ısınması onu genleştirir, hafifleştirir ve yer çekimi etkisinden görece kurtularak yükselmesine neden olur. Genleşen veya yükselen atmosferin basıncı azalma eğilimindedir. Tam tersi durumda, atmosferin soğuması durumunda ise atmosfer yoğunlaşarak ağırlaşır, yer çekiminden daha çok etkilendiği için de alçalır ve basıncı artar. Bu yolla, sıcaklığa bağlı olarak oluşan basınca “termik basınç” adı verilir. Örneğin: Yıl boyu sıcak olan Ekvatoral bölgede yıl boyu termik alçak basınç ölçülürken tam tersi biçimde, yıl boyu soğuk olan kutuplarda ise yine yıl boyu termik yüksek basınç ölçülür.
5. Gündüz, termik alçak basın alanı olan Ekvator’da ısınan hava stratosfere dek yükselir ve daha çok yükselemeyecek kadar genleşip ısı kaybettiğinde kutuplara doğru yatay harekete geçer. Söz konusu hava kütlesi yükselirken soğumuş olduğundan ağırlaşarak yeniden inişe geçer, 30° kuzey ve güney enlemlerinde birer dinamik yüksek basınç kuşakları oluşturur. Aynı hava kütlesi olabildiğince alçaldıktan sonra kutuplara doğru ilerlemesini sürdürerek yeniden yatay harekete geçer, 60° kuzey ve güney enlemlerinde kutuplardan gelen soğuk hava kütleleriyle karşılaşır. Ekvator’dan gelen hava kütleleri, kutuplardan gelenlere oranla daha sıcak olduklarından karşılaşmadan sonra onların üstlerinde yükselerek 60° kuzey ve güney enlemlerinde dinamik alçak basınç kuşakları oluşturur.
Alçak Basınç
Alçak atmosfer basıncı, ısınarak yükselen hava kütlelerinin yeryüzünde birim alana uyguladıkları ve azalma eğiliminde veya normalden alçak olan basınç türüdür. Sözcük kökeni Eski Yunancaya(Grekçe) dayanan “siklon” adıyla da bilinir.
Alçak basınçlı hava kütlelerinde yatay yönlü hava hareketleri, hava kütlesinin çevresinden en içine doğru iken Kuzey Yarım Küre’de esiş yönünün sağına, Güney Yarım Küre’de ise soluna sapmalar yaşanır. Hava kütlesinin çevresinden gelerek en içinde karşılaşan hava akımları yükselici bir hareket oluşturur. Bu yükselici hareket sonucu alçak basınç bölgelerinde sürekli kapalı hatta yağışlı hava durumları gözlenirken günlük ve yıllık sıcaklık değişimleri oldukça düşüktür.
Yüksek Basınç
Yüksek atmosfer basıncı, soğuyarak alçalan hava kütlelerinin yeryüzünde birim alana uyguladıkları ve yükselme eğiliminde veya normalden yüksek olan basınç türüdür. Antisiklon adıyla da bilinir.
Yüksek basınçlı hava kütleleri alçalıcı hava hareketleriyle kendilerini gösterir. Hava kütlesinin en içinde en şiddetli alçalma görülürken alçalarak yere ulaşan hava akımları, hava kütlesinin en içinden çevresine doğru yatay yönlü hava hareketleri başlatır. Bu hareketler sırasında hava akımları Kuzey Yarım Küre’de esiş yönlerinin sağına, Güney Yarım Küre’de ise soluna sapar. Alçalıcı hava hareketlerine bağlı olarak yüksek basınç alanlarında sürekli açık hatta kuru hava durumları gözlenirken günlük ve yıllık sıcaklık değişimleri de yüksektir.
Eş Basınç Haritaları
Yeryüzündeki basınçları göstermek için çizilen haritalardır ve bu haritalarda, yeryüzünde aynı basınçtaki yerler eş basınç(izobar) eğrileriyle birleştirilerek gösterilir. Ancak bu eğriler geçtikleri yerlerin gerçek basınç değerlerini değil indirgenmiş basınç değerlerini gösterirler.
Eş basınç haritalarından; basınç alanları, farklı bölgeler arasındaki basınç değişimleri, olası rüzgar güzergahları gibi iklimsel bilgiler elde edilebilir.
Buys-Ballot Kanunu
Buys-Ballot kanununa göre, Kuzey Yarım Küre’de bulunulan konuma arkadan rüzgar geliyorsa sol yanda alçak, sağ yanda ise yüksek basınç alanları olmalıdır. Güney Yarım Küre’de ise durum tam tersinedir.