Mezozoyik Dönem
Paylaş
Fanerozoyik Devir’in ikinci alt dönemi, 252 milyon yıl önce Permiyen yok oluşuyla başlayıp 66 milyon yıl önce yine bir kitlesel yok oluşla sona eren dönemdir. Mezozoyik Dönem; Triyas, Jura ve Kretase adlı alt dönemlere ayrılır.
Bu dönem jeolojik anlamda genel olarak bir dinginlik dönemi olarak tanımlanabilir. Bu dönemde Pangea süperkıtasının ikiye ayrılması sonucu oluşan Lavrasya ve Gondvana karaları ile bunların arasındaki Tetis Denizi yeryüzünün genel görünümünün belirlemiştir.
Zamanla Lavrasya ve Gondvana, bugünkü yerlerinde olmasalar bile bugünkü parçalarına ayrılmış ve Atlas Okyanusu belirginleşmiştir. Bu süreçte Tetis Denizi’nin tabanı da sıkışma sonucu yer yer yükselerek Alp-Himalaya kıvrım sisteminin oluşumuna öncülük edecektir. Ayrıca batıya kayan Kuzey Amerika’nın batısında ise bugünkü Kayalık Dağları’nın öncülü olan Sevier ve Laramide dağ oluşumları yaşanmıştır.
Kuzey Yarım Küre’de bunlar yaşanırken Güney Yarım Küre’de Gondvana’dan ayrılan Hindistan ile Antarktika-Avustralya karası arasında da bir deniz yolu yer alıyordu ve Hindistan bugünkü yerini almak üzere kuzeye doğru yola çıkmıştı. Bu hareketler sonucunda ise dönemin sonlarında karaların dağılışı bugünküne oldukça yakın durumdaydı.
Mezozoyik Dönem’de yeryüzü geçmişinin en büyük iki yanardağ etkinliği de yaşanmıştır. Bunlardan ilki Atlas Okyanusu’nun belirginleşmesi sırasında yaşanmış ve bugünkü Brezilya ile Fransa’da bile bulunabilen püskürük kayaçları oluşturmuştur. İkinci yanardağ etkinliğinin izleri ise bugünkü Hindistan’da bulunmaktadır. Kimi bilim insanlarına göre bu önemli yanardağ etkinlikleri sonucunda birer küresel iklim değişikliği yaşanmış ve Mezozoyik’teki canlı yok oluşlarına neden olmuş olabilir.
Dönemin İklimi
Mezozoyik Dönem’de bugünkü iklim kuşakları açıkça belirmiştir. Genel olarak günümüzden daha sıcak olan bu dönemde, sıcakların etkisiyle bugünkü Avrupa ve Kuzey Amerika’yı deniz basmıştır. Kuzey Amerika’daki deniz ilerlemesi(transgresyon) o denli etkiliydi ki Meksika Körfezi’nden Beaufort Denizi’ne bağlantı kurulmuştu.
Dönemin Canlı Yaşamı
Günümüzde var olan birçok canlı türünün atası Mezozoyik Dönem’de ortaya çıkmış olsa da bu döneme damga vuran canlı türü dinozorlardır. Yeryüzü geçmişinin beş büyük yok oluşundan 3’ü bu dönemde yaşanmıştır. Bunlardan ilki, dönemi başlatan Permiyen yok oluşuyken diğerleri Triyas alt döneminde yaşanan yok oluş ile dinozorları ortadan kaldıran yok oluştur.
Dönemi başlatan Permiyen yok oluşu tüm deniz omurgasızlarının %90’ı ile kara omurgalılarının %70’ini yok etmişti. Geriye kalan canlıların çoğalmasıyla günümüzdekine benzer ekosistemler oluşmaya başlamıştır. Dönemin başında yeryüzüne ilk egemen olan canlılar ise therapsid adı verilen memeli benzeri sürüngenler olmuştur. Bu sırada okyanuslarda ise yumuşakçalar yayılmıştır.
Ancak Triyas alt döneminin sonunda denizdeki tüm canlıların %20’si ile karadaki memeli benzeri sürüngenlerle birlikte çokça canlıyı ortadan kaldıran başka bir yok oluş yaşandı. Bunun nedeni tam olarak bilinememekle birlikte yoğun yanardağ etkinliklerinin neden olduğu küresel bir iklim değişikliğinin olabileceği öngörülüyor.
Triyas’ta yaşanan yok oluş yeryüzünün gördüğü en büyük canlı topluluklarının gelişmesine olanak sağlamıştır. Özellikle Jura ve Kretase alt dönemlerinde yeryüzüne neredeyse tümüyle egemen olan dinozorlar görülmüştür. Ayrıca yine Kretase alt döneminde ilk çiçekli bitkiler de yeryüzüne yayılmıştır.
Aşırı büyük sürüngen türleri olan dinozorların egemenlikleri ise dönemin sonunda yaşanan yeni bir yok oluşla son bulmuştur. Kıtaların kayması veya yoğun yanardağ etkinlikleri veya 10 km çapındaki bir gök taşının yeryüzüne çarpması veya bunların hepsinin birden sonucu olarak iklim değişmiş ve dönemin canlıları değişen iklim koşullarına uyum sağlayamamıştır.
Kaynakça
Sırrı Erinç, Jeomorfoloji 1(İstanbul: Der Yayınları, 2012), 241
Mehmet Yıldız Hoşgören, Jeomorfoloji’nin Ana Çizgileri(İstanbul: Çantay Kitabevi, 2010), 165-166